6 Mayıs 2014 Salı

YAŞASIN İkizlerim Olacak. EYVAH! Beni Neler Bekliyor?

Bir bebek, aileye katılacak yeni bir "can" insanın hayatını bütünüyle değiştirebiliyor.  Bir anda iki kişi olmaktan çıkılıyor. Eşler birbirlerine ayırdıkları o romantik anları bir kenara "bilinmeyen bir tarihe kadar" erteleyerek hayatlarının yeni odak noktası olan bebekleriyle ilgilenmeye başlıyorlar.  Hatta daha hamilelik haberi alındığı andan itibaren özellikle annenin tüm konsantrasyonu ve ilgi alanı değişiveriyor.

http://www.realmeaningofdreams.com/pregnant-dreams.html

Hemen internet açılıyor, hamilelik ve doğum ile ilgili siteler, kaynaklar keşfediliyor.  Normal doğum mu? Sezaryen mi?  Suda doğum mu?  Nasıl bakabilirim?  Tek başıma başarabilir miyim?  İşimi bırakmak ya da bırakmamak?  Kariyerim ne olacak?

Bütün bu sorular ikiz bekleyen bir annenin kafasını iki kat daha fazla yoruyor, bundan emin olabilirsiniz. Bir de benim gibi ailesinden ayrı yaşıyorsa, bebek bakımı hakkında hiç bir şey bilmiyorken birden bire iki çocuk annesi olma fikri insanı hiç rahatlatmıyor.

Hamileliğimin ilk aylarında yaşadığım ilk duygu, kasıklarımda hafif bir ağrı ve sonrasında, sanırım 8-9 hafta civarlarında başlayan mide bulantılarıydı.  Aslında ben sürekli bir mide bulantısı çekmedim.  Sadece kahvaltımı yaptıktan sonra, yani sabah kahvaltımın hemen ardından mide bulantısı ve kusma sıkıntıları yaşamaya başladım.  Bu yüzden hamileliğimin 3. ayı bittiğinde 3 kilo vermiştim.

İkinci sıkıntı ise kokuya olan hassasiyetimdi.  Müthiş koku alıyordum ve bazı kokular beni deli ediyordu. Mesela normal zamanlarda çok sevdiğim kavrulmuş et veya kıyma kokuları beni deli ediyordu.  Tereyağı kokusu ve tereyağı ile pişmiş her şey.  Bir de en komiği sanırım, bir gün eşimle sinemaya gittiğimizde "ayak kokuyor burası" diye delirmemdi.

Üçüncü ve 3 ayın sonunda hemen biten sıkıntım ise yorgunluk ve sürekli uyuma isteğiydi.  Her köşede kafamı bir yerlere koyup uyumak istiyordum.

Bu süreci yaşarken bir yandan da doğum yapmak üzere olan ablamın deneyimlerinden faydalanmaya çalışıyordum.  Mide bulantısını hafifletmek için az tuzlu krakerler ya da grisini yemek işe yarıyordu.

İlk üç ayda doktor kontrollerimizde her şey yolunda gidiyordu.  İki bebekte eşit şekilde gelişiyordu.  İkiz hamileliklerde bazen bebeklerden birinin daha az gelişim gösterdiği durumlar da olabiliyormuş.  Her doktor kontrolüne büyük bir heyecanla gittik ve hep doktorumuzun sözlerini dikkatle dinledik.

O sıralarda en çok bozulduğum şey benim müthiş bir heyecanla yaşadığım hamileliğin henüz dışarıdan anlaşılmıyor olmasıydı.  İnsan istiyor ki, tüm dünya hamile olduğunu bilsin, ona özen gösterilsin, şımartılsın.  Ama ilk 3 ayda henüz hiç bir şey belli olmuyor, sadece siz biliyorsunuz.

En merak ettiğimiz şeylerden biri de bebeklerimizin cinsiyetiydi.  7 Mart 2009 günü bebeklerimizden birinin kız olduğunu müjdeledi doktorumuz bize.  Sevinçten yerimde duramıyordum, çünkü kız çocuk çok istiyordum.  İkisi de erkek olsaydı tekrar doğurmayı bile düşünebilirdim.  Bundan tam 1 ay sonra 4 Nisan'daki kontrolümüzde de ikinci bebeğimizin erkek olacağını öğrendik ve ailemizde tam bir bayram havası esmeye başladı.

http://gebelikvehaftalari.com/ikiz-bebek-hamilelik-belirtileri/

Artık aklımızda yeni sorular belirmeye başladı.  Bebeklerimize nasıl isim seçmeliyiz?

Bu o kadar sancılı bir süreçti ki, ayrı bir yazı konusu olabileceğinden eminim.

İlk 3 ay hamilelikte önemli bir süreç ve bunu sağlıklı bir şekilde geçirmiş olduğum için şanslıyım.  Bir de hamileliğimin bu zor günlerinde yani 3. ayın sonlarında teyze olma heyecanı yaşadım.


Ablamın bebeğini yani yeğenimi gördüğüm ilk an doğumun nasıl bir mucize olduğuna ilk kez bu kadar yakından tanık oldum.  O andan itibaren sanki hamilelik sürecim benim için daha da kıymetli hale gelmişti.

Bu yüzden anne adaylarına her zaman söylediğim bir şey var:
Ne kadar sıkıntı yaşarsanız yaşayın, hamileliğinizin tadını çıkartın.  Sonra o günler çok özleniyor.  Ben hala yolda hamile birini gördüğümde "kıskanıyorum".  Evet, yanlış duymadınız.  Geçirdiğim ağır ve zor hamileliğe rağmen "hamilelik duygusu" her zaman kıskanılacak bir şeydir.

Bundan sonraki yazımda ikinci 3 ayı nasıl geçirdiğimden bahsetmek istiyorum.

İkinci üç ay, yani hamileliğin bal ayları...

5 Mayıs 2014 Pazartesi

İkiz mi??

Hamilelik her kadın için hem merak edilen, hem de korkulan bir süreçtir.  Endişe, merak, mutluluk, korku, heyecan, bütün bu duygular hormonlardaki değişimin de etkisiyle içiçe geçer.

Anne olmak fikri yeterince korkutucu iken bir de ikiz bebek beklediğini öğrenmek insana aynı anda hem sevinci hem de korku ve endişeyi çok güçlü bir şekilde hissettiriyor.

Doktorumuza gittiğimiz ilk muayenede kendimden çok emindim.  Normal doğum istiyordum ve eşim de bu konuda beni destekliyordu.  Ultrasonla muayeneye geçtiğimizde doktorumuz bize:
"Size bir sürprizim var" dedi.

Ben de ekrana baktım ve tam da şu görüntüyü gördüm.


Ağzımdan dökülen kelime "İKİZ Mİ???" oldu

O anda hayatımız tam anlamıyla değişmişti.  Doktorumuz bize ikiz hamileliğin tek hamilelikten ne kadar daha riskli olabileceğini anlatmaya başladı.

-İlk 3 ay her hamilelikte risk taşır ama ikiz hamilelikte bu risk yani düşük riski daha fazla olabilir.  İki bebek aynı şekilde gelişemeyebilir, rahim daha fazla zorlanabilir.  Bu yüzden dikkat edilmesi gereken şeyler çok:

*Yükseğe uzanmamak gerekiyor
*Topuklu ayakkabı giymek yok
*Çok sıcak banyo iyi değil, küveti sıcak su doldurup girmek yok
*Fazla sıkı kıyafetler (dar kot pantolon) gibi iyi değil

*Pek çok bitki çayı hamilelikte önerilmiyor, özellikle adaçayı gibi idrar söktüren içecekler
*Gazlı içeceklerin hepsi hamilelikte unutulmalı
*Çay ve kahve hiç içmemek en güzeli
*Alkol almamak yine en güzeli
*Sigarayı saymaya bile gerek yok gibi geliyor ama sigaranın bebeğe olabilecek zararları üzerine makaleleri daha sonra paylaşmayı istiyorum
*Her türlü sakatat ve işlenmiş et (jambon, salam, sosis, sucuk) yasak
*İyi yıkanmamış meyve, sebze, yeşillik tehlikeli (toksoplazma için)
*gereksiz ve çok kalori almaya sebep olabilecek hamurişi, kızartmalar ve çok şekerden kaçınmak gerekiyor.
*Bol su içmek çok önemli
*Tuzu azaltmanızı önemle öneririm, özellikle son aylarda vücutta ödem oluyor.
*Mümkün olduğu kadar yavaş tempolu açık hava yürüyüşleri öneriliyor.

Doktorumuzun bu önerilerini önemle dinlemiştik.

Sonra kendimi internet başında "ikiz hamileliği" ve "çift yumurta ikizleri" ni araştırırken buldum.
Türkçe kaynakların kısıtlı olması sebebiyle İngilizce kaynakları okumaya başladım.

Bu araştırma sırasında karşıma çıkan Baby Center benim tüm hamilelik sürecimde ve bebeklerimi büyütürken en büyülü kaynağım oldu.  İngilizceniz varsa hemen hamile kalır kalmaz üye olmanızı tavsiye ederim.  Böylece hafta hafta sizi takip eden ve size rehber olan bir yardımcınız olacak.


Aldığımız temel bilgilerle ikizlerimizi büyütmeye başladık.  Beni en çok korkutan internette gördüğüm "ikiz annesi göbekleri" nin fotoğrafları olmuştu.  Acaba ben 9 ayın sonunda nasıl olacaktım?

Her anne gibi sadece bebeklerimin sağlıkla büyümesini dileyerek başladım günleri geçirmeye.

Hamilelik sürecindeki hazırlıklarım ile ilgili yazı yakında...

Hoşgeldiniz...

2009 senesinin Ocak ayında hamile olduğumu öğrendiğimde yaşadığım heyecan 10 gün sonra doktorumun "Size bir sürprizim var" cümlesinden sonra heyeacan seline dönüşnmüştü.

İkizlerim olacağını öğrendiğim andan itibaren ilk yaptığım şey "ikiz" gebelik ile ilgili her şeyi öğrenmeye çalışmak oldu.  İnternet çok güzel bilgiler veriyordu ama bana yetmediğini fark ettiğimde "ikiz annelik" ile ilgili kitaplar bulmaya çalıştım ve maalesef o zamanlar Türkiye'de hiç bir kitap bulamadım.  Şimdi 5 yaşında ikizlerim ve kitapçıların raflarında ikiz anneliğine dair kitaplar var artık.

Ben kendi kendime yaptığım araştırmlar sürerken Facebook'ta "İkiz Anneleri Kulübü" diye bir sayfa açtım ve işin komik tarafı bir süre sonra bu sayfayı kurduğumu unuttum.  Aradan epey bir süre geçmişti ki sayfaya baktığımda üye sayısının 1300 kişi civarında olduğunu gördüm.  Tekrar sayfa ile ilgilenmeye başladım ve şimdi üye sayısı 1894 kişi.  Her gün en az on kişi daha ekleniyor bu sayıya.

İkiz Anneleri Kulübü'nde gördüğüm şey, sorulan soruların cevaplarının kitaplarda olmadığı oldu. Annelerin bir çoğu kendi deneyimleriyle sorulara cevap vermeye çalışıyor.  Ben de kendi bilgim ve tecrübemin yettiği konularda cevaplamaya çalışıyorum.

Bu blogu da Facebook grubumuz ile paralel olarak düzenleyerek daha faydalı olabilmek adına başlıklar oluşturmayı hedefliyorum.

Aslında sadece ikiz annelerine değil, tüm annelere faydalı olabilecek bilgiler olacağından okuyucu profilini kısıtlamıyorum.  İkiz ve çoğul gebeliklerle ve ikiz bakımıyla ilgili bölümlerin daha ağırlıklı olacağını düşünüyorum.

Bu sayfa her türlü öneri ve eleştiriye açıktır.  Birbirimize faydalı olalım, çocuklarımıza daha faydalı anneler olalım.  İkiz anneliğinin mucizesini hep birlikte yaşayalım.

Hepiniz hoşgeldiniz...